8 Şubat 2025

adapazarı haber sitesi

adapazarı haberler

Lazkiye Limanı’nda Fransa imtiyazı… Esad’la başladı Şara ile sürüyor

Suriye tarihçisi Prof. Dr. Mehmet Yuva, Ugarit şehir devletinden Suriyeli Cleopatra’ya kadar Lazkiye’nin geçmişini ve önemini anlattı. Fransızların bu bölgeye ilgisi ve yapılan ikili anlaşmalar bu yazıda…

Prof. Dr. Mehmet Yuva, geçmişten günümüze ışık tutacak Suriye tarihi analizi yaptığı bir yazı kaleme aldı. Eski şehir devletlerinden döneminden başlayarak Lazkiye’ye verilen önem ve bu şehirdeki limana ilgiyi değerlendirdi. Yuva, Aydınlık’taki köşesinde şunları yazdı:

Coğrafyamızın kadim tarihi çalışmaları büyük oranda tahrifat ve tezvire dayalıdır. Batı sömürge devletlerin bu yalanlarına üniversitelerin, medyanın, film endüstrisinin ve bölgede görev yapan ajanların kaleme aldığı kitaplar muazzam katkılar yapmaktadır. Vicdanlı ve tarih ilmini siyaset ve ticarete alet etmeyi reddeden çok küçük bir grup da mevcuttur. Ancak bunların çalışmaları sistematik olarak hasıraltı edilmektedir. Batı medreselerin tahrif ve tezvir ettiği tarih hocalarımızın ve eğitim kurumlarımızın beyinlerini iğdiş etti. İlmi ve akli bir muhasebe ve muhakemeye tabi tutmadan kendi tarihimizi onların medreselerinden mutlak doğrularmış gibi aldık ve telkin ettik. Yalanlarının neşredilmesinde taşıyıcı bir rol üstlendik. Tarih boyunca önce barbarların ardından kravatlı barbar Emperyalist ve Siyonist kuvvetler ile mürekkep yalamış kalemşorlarının hedefinde her daim Suriye liste başıdır. Konu hakkındaki tespitlerimizi, 16 Ağustos 2018’de “Uydurulmuş tarih ve büyük yalan”, 26 Ağustos 2021’de yayımladığımız “İlber Ortaylı: Tarihte Suriye olmadı”, 29 Mayıs 2024 “Her medeni insanın anavatanı”, 1 Haziran 2024 “Tarihin babası Herodot Suriyeliymiş”, ve 15 Haziran 2024 “İblisin Adem ile savaşı” yazılarımızdan okuyabilirsiniz.

KIYI KELİMESİNİN KÖKENİ

Önceleri Ugarit şehir devletinin (şimdiki Lazkiye) limanı olan şehrini imar eden ve büyüten Kral Philip (Filip) ve Büyük İskender’in generallerinden olan 1. Seleucus’tur. Hatay, Samandağ’ını Seyhun ve İndus Nehirlerinden Nil Nehri, Karadeniz’den Ege’ye uzanan devasa coğrafya ve aralarında kalan bölgeleri idaresine alan bir imparatorluk inşa etti. Annesi bir Makedon Prensesi olan Ladociaus, Latakia/Lazkiye’dir. Let ve Kıyt harflerinden oluşmuştur. A-sur-cede (Sur-i, Süryani, Suriye’cede) Let (leto) ilah, tanrı, muktedir Kıyt, Kayt (kayto) yağmur, gökten inen bereket demektir. Lat-kiyaton (Lazkiye) yağmur ve bereket tanrıçası manasındadır. Türkçemizde kullandığımız Kıyı kelimesinin de kökenidir. Babası Antiokhus’a hürmeten bugünkü Antakya şehrini imar eder, büyütür ardından dedesinin ismini taşıyan oğlu I. Antiokhus imparatorluğun başkentini Samandağ’ından Antakya taşır.

BASİL VE EPEME

1.Seleucus tarihte imparator (büyük baba, rahmetli baba, kudretli baba) büyük Kral manasına gelen Basil (Basilius) ismini alan nadir hükümdarlardandır. Basil Arapça kökenli olup, çok cesur, şiddetli, aslan, kahraman, maceracı, fedai, bahadır ve benzer manalar taşır. 21 Ocak 1994’te bir suikast sonucu öldürüldüğü yönünde güçlü emareler olan Hafız Esad’ın oğlunun ismi Basil idi. Eşinin ismi Epeme (Afame). Bugün Azerbaycan sınırları içinde olan Susa veya Şuşa şehrinde MÖ 324 yılında evlendiler. Tarihi kaynaklara göre, Epeme İran merkezli sınırları tüm orta Asya bölgesini de içine alan El-Soğduyun (Soğdlular) Hanedanlığının Kralı Spitamenes (Sfita-Menes)’in kızıdır. Epeme ve Seleukos’un Apama (Afama, Afamia) ve Laodice (Latkiya, Lazkiye) adında iki kızları, I.Antiokos Soter ve Akeus adlarında iki de oğulları vardı.

Apama’nın ölümünden sonra, Seleukos, Nil deltası hükümdarı dostu I. Demetrios Poliorketes (Foli-Orkit) ‘in kızı Stratonis ile evlendi. İmparator Seleukos ölen eşi Afeme adına bugünkü Suriye, İdlib-Hama arasında, Asi Nehrinin sağ kıyısında yer alan ve UNESCO koruması altında olması gereken Afamia kentini inşa etti. Roma’nın Suriye hakimiyeti döneminde Suriye Secunda’nın başkenti ve Metropolitlik Başpiskoposluğu oldu. Etkileyici antik kalıntıların arasında bu alan, yaklaşık 2 km (1,2 mil) boyunca uzanan ve onu Roma dünyasının en uzunları arasında yapan Büyük Sütun ve tahmini oturma kapasitesi 20 bini aşan Roma İmparatorluğu’nun hayatta kalan en büyük tiyatrolarından biri olan Roma Tiyatrosu’nu içerir.

UNESCO raporlarına istinaden Suriye’de savaşan mahalli ve yabancı cihatçılar on bin farklı noktada kazmadıkları yer çalmadıkları parça ve küfür abidesi diyerek parçalamadıkları sütun ve duvar kalmamış. Mısır İmparatoriçesi Cleopatra (Kleopatra) da bu aile şeceresinin üyesidir. Suriyeli Cleopatra adıyla da bilinir. İmparator Seleukos’un torunlarından olan Büyük Kral III. Büyük Antiokhus’un kızıdır. Bu tarihi yolculuktan sonra gelelim 2009’dan sonra Suriye sahasında ciddi bir darbe alan Fransa’nın Lazkiye limanı işletmesini alarak yeniden Suriye sahasında nasıl oyuncu olduğu ve heybesinde taşıdığı büyük turp nedir ona bakalım.

CMA VE CMG ŞİRKETLERİ

Suriye’nin Şam idaresini ele geçiren Ahmet Şara’nın tayin ettiği Suriye Kara ve Deniz Hudut Kapıları Genel Heyeti (Komisyonu) geçen çarşamba günü Fransız CMA ve CGM şirketiyle Lazkiye Limanı ticaret sahaları ve konteyner alanlarının işletilmesi yönünde bir sözleşmenin imzalandığını ilan etti. Fransız CMA ve CGM şirketi Liman işletme hakkını Ekim 2009’da Beşar Esad yönetimi döneminde Esad’ın eşi Esma’nın babası Tarif El-Ahras’ın özel şirketiyle (Suriye El-Kabida) 10 yıllığına almıştı. Sözleşme 2019’da tekrar 10 yıllığına uzatılmıştı. 8 Aralık’ta Esad sonrasında Şam’da idareyi teslim alan Ahmet Şara aynı şirketle yola devam dedi. Sözleşme şartları kamuoyu ile paylaşılmadı. Sadece eski sözleşmelerin iptal edildiği ve yeni şartlarla devam edileceği açıklandı. Ayrıca Fransız Şirket, Limanın hemen aktif hale getirilmesi için 46 milyon dolar direkt yatırım ve 6,2 milyon dolar Limanı onarım ve modernleştirmesi için bütçe ayırmış.

Fransız CMA ve CGM deniz taşımacılığı, liman işletmeciliği alanında dünyanın 3. Büyük Konteyner işletme şirketi. Kurucusu 2018’de vefat eden Suriye-Lübnan asıllı Fransız vatandaşı Jacques Rodolphe Saade. Bir aile şirketidir. Oğlu Rodolph babasının ölümünden sonra şirketin başına geçti. Fransız devlet nişanıyla ödüllendirilmiş olan şirket Fransa’nın otel markası olan Meridien misali Fransa devletinin deniz ticareti, taşımacılık ve liman işletmeciliği sahasında Fransa’nın göz bebeği olarak telakki edilmektedir. Liman ve konteyner işletmeciliği sıradan bir ticaret işi değildir. Uluslararası silah ve uyuşturucu kaçakçılığı, casusluk faaliyetleri ve her türden insan kaçakçılığı için de uygun bir saha oluşturur. Bu sebeple bir ülkenin limanları kendi milli şirketleri ve güvenlik kurumları tarafından işletilir. New Jersey Limanı işletme ihalesini en çok ödeme yapıp alan Çin olunca ABD hükümeti ihaleyi “ulusal güvenlik” sebebiyle iptal etmişti.

DEDEMAN’A DÖNÜŞTÜ

Esad-Erdoğan iyi ilişkileri döneminde Şam’da yer alan Fransız Meridien oteli Dedeman oteline dönüştürülmüş ve dostluk şerefine Fransız bayrağı indirilmiş ve otelin gönderenine Türk bayrağı çekilmişti. Esad’ı devirmek için o kadar çaba, para, silah harcayan, milyonlarca Suriyeli besleyen, HTŞ ve Ahmet Şara ile birlikte Suriye’yi inşa edeceğiz diyen, uluslararası meşruiyeti tartışmalı Ahmet Şara’yı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde ağırlayan hükümetimizin liman işletme kabiliyeti yok muydu ki Lazkiye Limanı işletme hakkını Fransız şirkete verdiler?

Fransa devlet başkanı Macron sözleşmeden memnun kalmış olacak ki Ahmet Şara’yı telefonla aradı. Malum medyamız “Macron, Şara’yı Fransa’ya davet etti” diye yazıyor ama öyle bir davet de yapılmadı. Macron, Şara’ya “yetmez ama evet” dedi. Bakalım Suriye sahil bölgesi Alevileri, Hristiyanları ile ilgilenen, iki de bir Hatay meseleseini, Ermeni meselesini temcit pilavı misali ısıtan Fransa “adamımız” Ahmet Şara oluncaya kadar El-Colani’den daha ne koparacak? Ayrıca Macron, Şara’ya Fransa’nın SDG/YPG’ye desteğinin süreceğini de ifade etti.